TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR...!!
*Tarih tekerrürden ibaretti. Türkler harpten ziyade hep ekonomik sebeplere gerileme göstermişti tarihte...
19. Yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu tıpkı Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi dış borç batağına batmış,borcu borçla ödeyebilmek için yabancılara çeşitli imtiyazlar vererek, yarı sömürge hale gelmişti. Elde kalan ve değer eden tek unsur topraktı, Sultan Abdülaziz, yabancılara arazi satışına imkan veren 1867 tarihli Tebaayı Ecnebiyenin Emlake Mutasarrıf Olmaları Hakkındaki Kanun’u çıkararak,yabancıların Osmanlı topraklarını satın almalarını sağlanmış ve buna ilaveten Osmanlı’nın var olan dış borçlarını ödeyememesi halinde, yabancılara bu arazilere el koyma hakkı verilmişti. Hemen akabinde Yahudi bankerleri Osmanlı’ya borç vermeye ve özellikle de Filistin’den toprak almaya başlamışlardı. İsrail Devleti’nin ayak sesleri o dönemde atılmış oldu. Sultan Abdülaziz, dış borç faizini ödeyebilmek için aynı Batı’dan ek kredi isteyince, talebi geri çevrilmiş, o da Sovyet Rusya’ya yönelmişti. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun yüklü miktardaki dış borcu Batı’yı memnun etme uğraşları dolayısıyla on kat artmıştı. Ardından Sultan Abdülaziz, Harp Okulu öğrencilerince tahtından indirilmişti.
Ekonomik çöküntü II. Abdülhamit döneminde devam etse de, kurulan Düyun-u Umumiye ile halktan toplanan tüm vergilerle yabancılara olan borçlar ödenmeye başlanmıştı. Tam da o dönemlerde ilginç bir durum gelişti. İleride kurulacak Yahudi Devleti’nin fikir öncülüğünü yapacak olan Theodor Herzl, II. Abdülhamit’e Filistin’in kendilerine verilmesi karşılığında, Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm dış borçlarını kapatmayı ve faizsiz uzun vadeli kredi vermeyi teklif ediyordu. II. Abdülhamit teklifi reddetti. Bunun üzerine Herzl, imparatorluk yetkililerine şu manidar sözleri serf etti:
"Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşmesine müsaade etmezseniz oralara başkaları yerleşecek ve bu size pahalıya mal olacaktır. Bir anlaşmadan diğerine, her el sıkışta menfaatiniz karşılığını vermediğiniz yerleri karşılıksız terk edeceksiniz..."
Theodor Herzl’in belirttiği üzere Filistin 20 yıl sonra Osmanlı’dan çıkıp İngiliz egemenliğine girmişti!
*Tarih tekerrürden ibaretti. Türkler harpten ziyade hep ekonomik sebeplere gerileme göstermişti tarihte...
19. Yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu tıpkı Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi dış borç batağına batmış,borcu borçla ödeyebilmek için yabancılara çeşitli imtiyazlar vererek, yarı sömürge hale gelmişti. Elde kalan ve değer eden tek unsur topraktı, Sultan Abdülaziz, yabancılara arazi satışına imkan veren 1867 tarihli Tebaayı Ecnebiyenin Emlake Mutasarrıf Olmaları Hakkındaki Kanun’u çıkararak,yabancıların Osmanlı topraklarını satın almalarını sağlanmış ve buna ilaveten Osmanlı’nın var olan dış borçlarını ödeyememesi halinde, yabancılara bu arazilere el koyma hakkı verilmişti. Hemen akabinde Yahudi bankerleri Osmanlı’ya borç vermeye ve özellikle de Filistin’den toprak almaya başlamışlardı. İsrail Devleti’nin ayak sesleri o dönemde atılmış oldu. Sultan Abdülaziz, dış borç faizini ödeyebilmek için aynı Batı’dan ek kredi isteyince, talebi geri çevrilmiş, o da Sovyet Rusya’ya yönelmişti. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun yüklü miktardaki dış borcu Batı’yı memnun etme uğraşları dolayısıyla on kat artmıştı. Ardından Sultan Abdülaziz, Harp Okulu öğrencilerince tahtından indirilmişti.
Ekonomik çöküntü II. Abdülhamit döneminde devam etse de, kurulan Düyun-u Umumiye ile halktan toplanan tüm vergilerle yabancılara olan borçlar ödenmeye başlanmıştı. Tam da o dönemlerde ilginç bir durum gelişti. İleride kurulacak Yahudi Devleti’nin fikir öncülüğünü yapacak olan Theodor Herzl, II. Abdülhamit’e Filistin’in kendilerine verilmesi karşılığında, Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm dış borçlarını kapatmayı ve faizsiz uzun vadeli kredi vermeyi teklif ediyordu. II. Abdülhamit teklifi reddetti. Bunun üzerine Herzl, imparatorluk yetkililerine şu manidar sözleri serf etti:
"Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşmesine müsaade etmezseniz oralara başkaları yerleşecek ve bu size pahalıya mal olacaktır. Bir anlaşmadan diğerine, her el sıkışta menfaatiniz karşılığını vermediğiniz yerleri karşılıksız terk edeceksiniz..."
Theodor Herzl’in belirttiği üzere Filistin 20 yıl sonra Osmanlı’dan çıkıp İngiliz egemenliğine girmişti!
*Tarih tekerrürden ibaretti. Türkler harpten ziyade hep ekonomik sebeplerle gerileme göstermişti tarihte.
Borç batağında olmasına rağmen Birinci Dünya Savaşı’na Almanya yanında katılan Osmanlı İmparatorluğu, savaş bitiminde topraklarının üçte ikisini yitirmiş, ekonomisini yitirmiş, en çok da can yitirmişti. Savaştan 82 yıl sonra açıklanan gizli belgeler gösterdi ki, ekonomik çöküntüde olan Osmanlı savaşa girmemiş, girmesi için adeta itilmişti: Almanya tam o dönemde Osmanlı’ya yıllık %6 faizle 5.000.000 lira kredi vermeyi kabul etmişti. Birinci Dünya Savaşın da ki varlığımız ibretlik bir hal idi.
Borç batağında olmasına rağmen Birinci Dünya Savaşı’na Almanya yanında katılan Osmanlı İmparatorluğu, savaş bitiminde topraklarının üçte ikisini yitirmiş, ekonomisini yitirmiş, en çok da can yitirmişti. Savaştan 82 yıl sonra açıklanan gizli belgeler gösterdi ki, ekonomik çöküntüde olan Osmanlı savaşa girmemiş, girmesi için adeta itilmişti: Almanya tam o dönemde Osmanlı’ya yıllık %6 faizle 5.000.000 lira kredi vermeyi kabul etmişti. Birinci Dünya Savaşın da ki varlığımız ibretlik bir hal idi.
*Tarih tekerrürden ibaretti. Türkler harpten ziyade hep ekonomik sebeplerle gerileme göstermişti tarihte.
Başbakan Adnan Menderes de, ABD-İngiltere arasındaki gizli rekabeti anlayamamış, Sovyet Rusya’ya karşı izlediği politikayla durumu toparlarım sanmıştı. Dış borç müracaatı geri çevrilince Rusya’yla irtibata geçmişti. Merhum Adnan Menderes’in askeri mahkeme kararıyla 17 Eylül 1961’de asılmasıyla halen yüzleştiğimizi sanmıyorum. Millet, o dönemlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne büyük güven duyuyordu ama bir yerlerde bir tuhaflık olmuş olmalıydı.
Başbakan Adnan Menderes de, ABD-İngiltere arasındaki gizli rekabeti anlayamamış, Sovyet Rusya’ya karşı izlediği politikayla durumu toparlarım sanmıştı. Dış borç müracaatı geri çevrilince Rusya’yla irtibata geçmişti. Merhum Adnan Menderes’in askeri mahkeme kararıyla 17 Eylül 1961’de asılmasıyla halen yüzleştiğimizi sanmıyorum. Millet, o dönemlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne büyük güven duyuyordu ama bir yerlerde bir tuhaflık olmuş olmalıydı.
*Tarih tekerrürden ibaretti. Türkler harpten ziyade hep ekonomik sebeplerle gerileme göstermişti tarihte.
Tarihte olduğu üzere, 1978-1979 yıllarında Türkiye yine borç içinde olduğu gibi toplumsal kargaşalara çözüm üretemeyen bazı siyasilerin dışa bağımlılıklarıyla zapt edilmişti.
***Buraya kadar yazılanlar ( Çatlı Reis..sayfa 227-230 Gökçen ÇATLI ) alıntıdır..
Tarihte olduğu üzere, 1978-1979 yıllarında Türkiye yine borç içinde olduğu gibi toplumsal kargaşalara çözüm üretemeyen bazı siyasilerin dışa bağımlılıklarıyla zapt edilmişti.
***Buraya kadar yazılanlar ( Çatlı Reis..sayfa 227-230 Gökçen ÇATLI ) alıntıdır..
*Tarih tekerrürden ibaretti. Türkler harpten ziyade hep ekonomik sebeplerle gerileme göstermişti tarihte.
2000-2018 arasında IMF e borcumuz yok diyerek halkı kandıranlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kazanımlarını özelleştirme adı altında yandaşa peşkeş çekerek yabancıya ucuza satarak tüketmiş dış borcumuzu iktidara geldikleri günden beri günümüze kadar kat be kat artırarak ekonomik krize sokmuş ege de ki 12 adanın işgaline her ne hikmetse göz yummuş kıbrıs’ı gözden çıkarmış nihayetinde Çin’e kadar giderek borç için yalvarmışlar bunu da halka zafer olarak anlatmışlardır
EVET TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR...
2000-2018 arasında IMF e borcumuz yok diyerek halkı kandıranlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kazanımlarını özelleştirme adı altında yandaşa peşkeş çekerek yabancıya ucuza satarak tüketmiş dış borcumuzu iktidara geldikleri günden beri günümüze kadar kat be kat artırarak ekonomik krize sokmuş ege de ki 12 adanın işgaline her ne hikmetse göz yummuş kıbrıs’ı gözden çıkarmış nihayetinde Çin’e kadar giderek borç için yalvarmışlar bunu da halka zafer olarak anlatmışlardır
EVET TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR...
Esen kalın..
Tanrı Türk’ü Korusun ve Yüceltsin..
31.07.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder