18 Ağustos 2016 Perşembe

TÜRKİYE ÜZERİNDE GİZLİ SEVR Mİ UYGULANIYOR..

TÜRKİYE ÜZERİNDE GİZLİ SEVR Mİ UYGULANIYOR..

Sevr Antlaşması Türk tarihinin çok önemli , Türkiye Devleti’nin ise en önemli ve temel iki belgesinden ( diğeri de Lozan Barış Antlaşmasıdır.) biridir.Ne yazık ki , Cumhuriyet döneminin bu önemli ve temel belgesi üzerinde son 3-4 yıla kadar gereğince değil , hiç durulmamıştır
Bu ilgisizliğe bir kısım ‘’sözde aydın’’ın , Hilafet yanlılarının yazılı ve görsel basında ‘’Sevr Antlaşması yoktur’’ , ‘’Sevr Antlaşması proje safhasında kalmıştır , ‘’Sevr Antlaşması imzalanmamıştır’’ diye yaptıklar propagandanın etkisi olmuştur.Peki niçin böyle bir görüş ileri sürülüyordu.?
Çünkü;Osmanlı Padişahları 1517 yılından itibaren Padişahlık siyasi ünvanı yanında Hailifeünvanını,bütün Müslümanların dini lideri olmak özelliğini de taşımakta idi Sevr Antlaşmasının 139.Maddesi ile Padişahın Halifelik ünvanı sadeceTürkiye de geçerli kılınıyordu.Padişahın evrensel Halifelik ünvanı kaldırılmıştı
Sevr Antlaşmasının var olmadığı konusundaki bilgi kirliliği karşısında Türkiye Devleti’nin yönetiminden etkili ve yetkili olan kişi kurum ve kuruluşlarından Sevr Antlaşması vardır diye gür bir ses çıkmamıştır,bir cevap verilmemiştir,suskun kalınmıştır..Ama Türk Milleti , Türkiye Devleti’nin ve Türk Milleti’nin emperyalistlerin telkin tavsiye ve baskılarıyla Lozan Barış Antlaşması şartlarından Sevr Antlaşması şartlarına doğru yönlendirildiğini , daha açık bir ifade ile egemenlik ve bağımsızlığının tehlikede olduğunu önce sezmeye daha sonrada açık seçik görmeye başlamıştır
Sevr Antlaşması 10 Ağustus 1920 de Osnanlı hükümeti adına Hadi Paşa Rıza Tevfik ve Reşat Halis tarafından inzalanmış ve mühürlenmiştir.Antlaşmanın aslı Fransızca olarak Fransız arşivlerindedir.
23 Nisan 1923 de açılan TBMM Sevr Antlaşmasını kabul etmemiştir. Sevr Antlaşması’nın kabulü için olumlu oy veren Osmanlı Saltanat Meclisi Üyeleri ile antlaşmayı imzalayanları 19.08.1920 de vatan haini ilan etmiştir..
Burada Sevr Antlaşmasının 433 maddesinin içeriğini ya da AKP Hükümetinin çıkartmış olduğu uyum paketlerini uzun uzun yazacak değilim.Söylemek istediğim AKP İktidarı tarafından AB giriş biletimiz olarak gösterilerek çıkartılan uyum paketleri işte bize Sevr ile dayatılmaya çalışılan maddelerle bire bir örtüşmekte olduğu dur..
Ben sadece Sevr Antlaşmasının 147.Maddesi ile AKP hükümeti tarafından çıkartılan 9.Uyum paketinden bahsedeceğim..
O dönem kabul ettiremedikleri Sevr'i AKP Hükümeti eliyle kabul ettirdiklerini göreceksiniz..
Osmanlı Devletinin parçalanması sürecinde etkili olan dini,etnik ve batıcı hareketlerle bu günkü dini,etnik ve batıcı hareketlerin sözleri duruşları ve tutumları arasında hiç bir fark yoktur.
Nitekim AB tarafından telkin edilen ve AKP iktidarı tarafından sunulan 9.reform paketinde yer alan azınlık hakları ve imtiyazları Lozan'ın ihlali , Sevr'in kabulünden başka bir şey değildir.
Bunu anlamak için Sevr'in 147.maddesi ile 9.reform paketini karşılaştırmak yeterlidir..
------------------------------------------------------------------------------------
Sevr Antlaşması
MADDE 147 :
Irk,din yada dil azınlıklarından olan Osmanlı uyrukları hem hukuk bakımından hemde uygulamada öteki Osmanlı uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır Bunların özellikle bağımsız olarak ve Osmanlı makamları hiç bir biçimde karışmaksızın,giderleri kendileri ödemek üzere her türlü hayır kurumlarıyla dinsel yada sosyal kurumlar ilk orta ve yüksek okullarla başka her çeşit öğretim kurumları buralarda kendi dillerini özgürce kullanmak ve kendi dinlerini özgürce uygulamak hakkına sahip olarak kurmak,yönetmek ve denetlemek konularında eşit hakka sahip olacaklardır..

------------------------------------------------------------------------------------

9.reform paketi ( özetle )
Hükümet, demokratikleşmede yeni adımın startını verdi. 9'uncu Uyum Paketi'ni açıklayan Dış işleri Bakanı Gül, ?Türkiye'nin istikameti daha çok demokratikleşmedir' dedi...
DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül, hükümetin yeni Siyasi Reform Paketi'ni açıkladı. Yeni paketin en önemli ayaklarından biri, Genel Kurul'da bekleyen kanun tasarılarının TBMM kapanmadan önce yasalaştırılması olacak. ?İyileştirmenin sonu yoktur, önemli olan gittiğiniz istikamettir' diyen Gül, ?Türkiye'nin istikameti daha fazla demokrasidir' dedi ve Ankara'nın AB yolunda rehavete kapıldığı yönündeki eleştirileri reddetti.
Bu sessiz bir devrimdir 
Siyasi Reform Paketi kapsamında yeni kanun tasarılarının da süratle TBMM'ye sevk edileceğini söyleyen Bakan Gül, uluslararası sözleşmelerin onaylanarak yürürlüğe girmesinin de bir başka önemli ayak olduğunu kaydetti. Siyasi Reform Paketi ile hükümet olarak daha şeffaf, daha demokratik ve daha özgür bir Türkiye hedeflediklerini söyleyen Gül, ?Bu sessiz bir devrimdir ve biz bu devrimden gurur duyuyoruz' dedi. Terörle Mücadele Yasası'nın da hafta sonunda Meclis'e sevk edileceğini ifade eden Gül, TCK 301. maddede değişiklik olmayacağını bildirdi. Yeni reform paketi şöyle:
Kamu Denetçiliği Kurumu Tasarısı (Ombudsmanlık): Halkın avukatlığı anlamına gelen tasarıyla, kamu ile vatandaş arasındaki problemlerin çözümü ve pratiği ile ilgili yasa.
Sayıştay Kanunu Teklifi: Şeffaflıkla ilgili uygulamayla ilgilidir. Tasarıyla TSK'nın kontrolündeki devlet mallarının ve TSK harcamalarının TBMM adına Sayıştay tarafından denetlenmesi öngörülüyor.
Özel Öğretimler Kanunu'nda Değişiklik: Yabancı okullarla ilgili bir düzenleme.
Vakıflar Kanunu: Avrupa Bir-liği'nin büyük önem verdiği tasarı ile vakıflarla ilgili vakıf sorunlarının kolaylaştırılması hedefleniyor.
İskan Kanunu Tasarısı: Göçmenlerin yerleşimleriyle ilgili yasa tasarısı.
Dışişleri Bakanı Gül, ilaveten yeni kanun tasarılarını Meclis'e sevketme kararı aldıklarını açıklayarak bunlar hakkında da bilgi verdi.
İdari Usul Kanun Tasarısı: İdari tedbirlerin alınanarak reform sürecinin iyileştirilmesiyle ilgili tasarı.
İdari Yargı Usulü Tasarısı: Hedef şeffaflığın ön plana çıkarılması.
Siyasi Etik Komisyon Kurulmasına Dair Tasarı: Hesap verebilmeyle ilgili tasarı.
Siyasetin Finansmanına Dair Kanun Tasarısı: Yeni tasarıyla etkin, kuvvetli ve şeffaf etik kurallar öngörülüyor.
Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nda Değişiklik: Sivillerin askeri mahkemede yargılanmasının minimuma indirilmesi ile ilgili.
Paketin üçüncü ayağıyla yeni yasal düzenlemelerin yanı sıra birtakım idari tedbirler alarak reform sürecini ileri taşımak istediklerini söyleyen Gül, bu çerçevede Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nın yeniden yapılandırılacağını belirtti.
Bakan Gül, paketin bir başka ayağını ise uluslararası sözleşmelerin onaylanarak yürürlüğe girmesi olarak açıkladı.

Kaynak: Sevr antlaşması tam metni İbrahim Sadi ÖZTÜRK..


Allah Türk Milletini Basiretsiz Korkak Teslimiyetçi politikacılardan siyasilerden yöneticilerden korusun ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder